5 Mayıs 2015 Salı

Doğu Karadeniz (Ayder-Uzungöl-Sümela Manastırı)

Yeşili bu kadar çok, oksijeni bu kadar yoğun bir gezi yapmamıştım daha önce... 3 günlük kısa bir tatili fırsat bilip, Türkiye'de en fazla görmek istediğim yerlerden birine yaptık bu sefer gezimizi... 
En başından başlıyorum anlatmaya, 3 günlük kısa bir tatili o kadar yoğun yaşadım ki hiç bir anını bile atlamak istemiyorum. Cuma günü tatil olduğu için Perşembe akşamından çıktım yola, Umut zaten işi nedeniyle iki gün öncesinde Trabzon'a gitmişti ve beni bekliyordu. Ben de bir heyecan, bir sevinç, anlatamam... 


Yaklaşık 2 saatlik bir rötar sonrasında (hiç şaşırmadım, her zaman başıma gelen şeydir bu) deniz kenarında minicik bir piste indim. Ve gelen anons...Trabzon'a hoşgeldiniz. Bir an önce uçaktan inip görmek istiyordum ama ne mümkün,uçağa bindin mi kalkmayı bilmez, inince kapıları açmayı bilmez :)
Neyse, 2 saatlik gecikme olunca, Trabzon'da her yer kapanmıştı, dolayısıyla bir yer görme şansım olmadı. Asıl tur ertesi gün başlayacağı için hemen otele gidip dinlenmeye çekildik. 



Dipnot 1: Trabzon'da Zorlu Grand Otel'de kaldık, bunların haricinde başka oteller de var tabi ki ama gerçekten gayet başarılı bir otel. Pırıl pırıl, kahvaltısı güzel, merkeze yakın demeyeceğim, merkez zaten otelin ta kendisi :)

Sabah kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra yola çıktık. İstikamet Ayder Yaylası... Yolda o kadar büyülendim ki, hiç konuşmamış bile olabilirim. Biz gri binalardan başka hiç birşey göremeyen, yolun kenarında bir ot çıksa "Aaa ne güzel yeşillik" dediğimiz bir şehirde yaşarken, Trabzon-Rize yolunda bile dilim tutuldu. Bir yanımızda Karadeniz bize eşlik ederken, diğer yanda Kaçkar Dağları'nın muazzam yeşilliği ile Trabzon'dan Rize'ye doğru ilerledik.