Görmeyi bildiğin zaman memleketimin her köşesi ayrı güzel, her gittiğin yerde sanki orada yaşıyormuşçasına bakmayı bilirsen yaşadıklarından gördüklerinden de keyif alıyorsun.
Hayat bana gezme görme konusunda gerçekten cömert davranıyor diyebilirim. Ben de bu cömertliğe, gezip gördüğüm yerleri hafızamda saklayarak değil, objektifimle sonsuzlaştırarak ve insanlarla paylaşarak teşekkür ediyorum.
Gelelim Mardin'e... Mardin ve çevresine iki kez gitme şansım oldu, iki farklı zamanda... Tavsiyem mutlaka bahar aylarında gitmeniz, o taş toprak dolu şehir renkleniyor, çiçekleniyor. Yemyeşil ovalarda kırmızı gelincikler, güneşli, masmavi gökyüzünün altında uzanan ılık bir Güneydoğu karşılıyor sizi. Özellikle 19 Mayıs tatilini denk getirebilirseniz eğer bu tarih ideal diyebilirim. Bu tarihten sonra gittiğiniz her an cehennem sıcağına biraz daha yaklaşıyorsunuz.
Mardin'in tarihi öneminden burada bahsetmek istemiyorum, tarihine ilgi duyanlar için birçok kaynak olduğunu söylemek mümkün, ben daha çok gezme kısmına odaklanmak istiyorum.
 |
Mardin |